-
1 أول
Iأَوَّل1. ilkAnlamı: önce gelen2. başlangıçAnlamı: bir şeyin ilk bölümüIIأَوَّلَ1. gelmekAnlamı: ortaya çıkmak, doğmak2. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak3. yorumlamakAnlamı: tefsir etmek4. tarif5. belirtmekAnlamı: açıklamak -
2 فصل
Iفَصَّلَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. tarif3. belirtmekAnlamı: açıklamakIIفَصَلَ1. açmakAnlamı: birbirini ayırmak2. koparmakAnlamı: kopmasını sağlamak3. katetmekAnlamı: kesmek, bölmek4. ayırmak5. bölmek6. dağıtmakAnlamı: toplu durumda bulunan kimse veya şeyleri birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmakفَصْل1. azilAnlamı: görevden alma2. kesmeAnlamı: kesmek işi3. kesimAnlamı: kesme işi4. defAnlamı: savma -
3 وصف
Iوَصَفَ1. betimlemekAnlamı: bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık biçimde söz veya yazı ile anlatmak,.tasvir etmek2. betimAnlamı: bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık biçimde söz veya yazı ile anlatmak,.tasvir etmek3. nitelemekAnlamı: bir şeyin niteliğini belirtmek4. vasıflandırmakAnlamı: nitelendirmekIIوَصْف1. hususiyetAnlamı: bir şeyin benzerlerinden ayrılmasını sağlayan nitelik, özellik2. kalite3. keyfiyetAnlamı: nitelik4. nitelikAnlamı: vasıf, keyfiyet5. vasıfAnlamı: nitelik6. özellik7. tarif -
4 أوضح
أَوْضَحَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. göstermekAnlamı: görülmesini sağlamak3. sergilemekAnlamı: teşhir etmek, satmak amacıyla malı görülecek bir yere koymak4. yormakAnlamı: açıklamak5. anlatmakAnlamı: bir konuda açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek6. tarif7. belirlemekAnlamı: belirli duruma getirmek, tayin etmek8. belirtmekAnlamı: açıklamak -
5 شرح
Iشَرَحَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. yorumlamakAnlamı: tefsir etmek3. tarif4. anlatmakAnlamı: bir konuda açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmekIIشَرْح1. ifadeAnlamı: anlatım2. lebAnlamı: daha söz başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak anlamında, lep3. anlatımAnlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek4. tevil5. tefsirAnlamı: yorumlama6. şerhAnlamı: açıklama, yorumlama -
6 ظهر
Iظَهَرَ1. gelmekAnlamı: ortaya çıkmak, doğmak2. görünmekAnlamı: görülür duruma gelmek3. gözükmekAnlamı: görünmek4. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak5. peydahlanmakAnlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak6. türemekAnlamı: oluşmak, ortaya çıkmak7. peydahlamakAnlamı: ortaya çıkmak, peyda olmak8. vurmakAnlamı: görünmek9. tarifIIظَهْر1. ardıncaAnlamı: hemen arkasında, hemen ardında, arkası sıra, ardı sıra2. enseAnlamı: boynun arka kısmı3. geriAnlamı: arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art4. sırt5. satıhAnlamı: yüz, yüzey6. arkaظُهْر1. öğlenAnlamı: öğle2. öğleAnlamı: gün ortası -
7 نهج
Iنَهَجَ1. gelmekAnlamı: ortaya çıkmak, doğmak2. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak3. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak4. peydahlanmakAnlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak5. tarif6. davranmakIIنَهْج1. biçemAnlamı: üslûp, tarz2. üslûpAnlamı: oluş, deyiş, veya yapış biçimi, tarz3. prosedürAnlamı: yol, yöntem4. metotAnlamı: yöntem5. tarzAnlamı: davranış biçimi, üslûp6. çığırAnlamı: yeni bir üslûp, tavır, tarz7. yolAnlamı: yöntem -
8 عرض
Iعَرَض1. semptomAnlamı: bulgu, araz2. sendrom3. arazAnlamı: hastalık belirtileri, semptom4. tesadüfîAnlamı: rast gelecek şekilde5. kazaenAnlamı: rastgele, tesadüfen6. kazaraAnlamı: rastgele, tesadüfenIIعَرَضَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. göstermekAnlamı: görülmesini sağlamak3. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak4. sergilemekAnlamı: teşhir etmek, satmak amacıyla malı görülecek bir yere koymak5. önermekAnlamı: teklif etmek6. tarifعَرْض1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. mülâhazaAnlamı: düşünce4. sunuşAnlamı: sunmak işi veya biçimi5. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi6. ibrazAnlamı: ortaya koyma, meydana çıkarma7. teklifAnlamı: öneri8. gözAnlamı: bakış, görüşIVعُرْض1. midiAnlamı: orta2. averajAnlamı: ortalama, sayı farkıVعِرْض1. şerefAnlamı: onur2. ırz -
9 برز
Iبَرَّزَ1. kirletmekAnlamı: küçük veya büyük aptesini yapmak2. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak3. kakalamakAnlamı: kakasını yapmak4. göstermekAnlamı: görülmesini sağlamak5. sergilemekAnlamı: teşhir etmek, satmak amacıyla malı görülecek bir yere koymak6. sıçmak7. tarifIIبَرَزَ1. gelmekAnlamı: ortaya çıkmak, doğmak2. görünmekAnlamı: görülür duruma gelmek3. gözükmekAnlamı: görünmek4. peydahlanmakAnlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak5. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak6. yumrulanmakAnlamı: yumru biçimine gelmek7. peydahlamakAnlamı: ortaya çıkmak, peyda olmak8. vurmakAnlamı: görünmek -
10 تأول
تَأَوَّلَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. yorumlamakAnlamı: tefsir etmek3. tarif4. belirtmekAnlamı: açıklamak -
11 خرج
Iخَرَجَ1. gitmekAnlamı: yürümek, yol almak2. gelmekAnlamı: ortaya çıkmak, doğmak3. pırtlamakAnlamı: buluduğu yerden dışarı çıkmak4. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak5. peydahlanmakAnlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak6. çıkmakAnlamı: dışarıya varmak, gitmekIIخَرْجharaçAnlamı: devlet için bir vergiخُرْج1. heybeAnlamı: iki gözlü torba2. hurç3. dağarcıkAnlamı: meşin torbaIVخَرَّجَ1. yorumlamakAnlamı: tefsir etmek2. tarif3. belirtmekAnlamı: açıklamak -
12 فسر
فَسَّرَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. yorumlamakAnlamı: tefsir etmek3. tarif4. yormakAnlamı: açıklamak -
13 أبان
أَبَانَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. tarif -
14 أظهر
أَظْهَرَ1. türetmekAnlamı: ortaya çıkarmak, oluşturmak2. göstermekAnlamı: görülmesini sağlamak3. tarif4. belirtmekAnlamı: açıklamak -
15 أنهج
أَنْهَجَ1. gelmekAnlamı: ortaya çıkmak, doğmak2. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak3. peydahlanmakAnlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak4. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak5. tarif -
16 بين
Iبَيْن1. ayrılışAnlamı: ayrılmak işi veya biçimi2. zıddiyetAnlamı: karşıtlık, birbirine zıt olma durumuIIبَيْنَmeyanAnlamı: ara, ortaبَيَّنَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. tarifIVبَيِّن1. belirginAnlamı: açık, bariz2. barizAnlamı: açık, göze çarpan, belirgin3. aşikârAnlamı: açık, apaçık, belli4. apaçıkAnlamı: çok açık5. besbelliAnlamı: açık, apaçık -
17 جلا
جَلَا1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. peydahlanmakAnlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak3. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak4. tarif -
18 أهل
IأَهَلَevlenmekAnlamı: erkekle kadın, aile kurmak için kanuna uygun olarak birleşmekIIأَهْل1. el âlemAnlamı: herkes, yabancılar2. hısımأَهَلَّ1. görünmekAnlamı: görülür duruma gelmek2. gözükmekAnlamı: görünmek3. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak4. sergilemekAnlamı: teşhir etmek, satmak amacıyla malı görülecek bir yere koymak5. tarif6. başlamakAnlamı: bir işe girişmek, çalışır, işler, yürür duruma girmek -
19 ترجم
-
20 وضح
Iوَضَح1. ziyaAnlamı: ışık, aydınlık2. aydınlıkAnlamı: bir yeri aydınlatan güç, ışıkIIوَضَحَ1. gelmekAnlamı: ortaya çıkmak, doğmak2. belirmekAnlamı: ortaya çıkmakوَضَّحَ1. sergilemekAnlamı: teşhir etmek, satmak amacıyla malı görülecek bir yere koymak2. tarif3. belirlemekAnlamı: belirli duruma getirmek, tayin etmek
- 1
- 2